Bu bölgedeki tümörler kliniğimizde en çok gördüğümüz tümörlerdir. Bu durum vücudun en büyük organı olan cildin birçok çevresel etkiye (toksinler, UV radyasyonu ve patojenler) maruz kalması ve sahibinin vücutta bunların büyüdüğünü kolayca tespit edebilmesi ile açıklanabilir.
İlk adım, yeri, boyutu, hareketliliği, ülserasyonu ve kaşıntıyı değerlendirmektir. Bir sonraki adım, ince bir iğne aspirasyonu (ince bir kanül ve şırınga kullanılarak tümörden hücre örneği alınması, bir lam üzerine alınarak boyanması ile hücrelerin ışık mikroskobu altında değerlendirilmesi) veya gerekirse cerrahi yolla biyopsi alınmalıdır.
1.1 Köpek Derisi Tümörleri
Bazı deri neoplazmalarının lokalizasyon tercihleri vardır, yani bunlar öncelikle vücudun belirli bölgelerinde (baş, kollar, sırt, göğüs veya karın duvarı) meydana gelir. Tüm köpek derisi tümörlerinin %20-30’u kötü huyludur.
Skuamöz hücreli karsinom
Skuamöz hücreli karsinom esas olarak deride, ayak parmaklarında, ağız boşluğunda görülür. Genellikle düz ve ülseratif büyürler, ancak karnabahar gibi deri yüzeyinin üzerinde de büyüyebilirler. Kural olarak, metastazlar nadiren meydana gelir. Tercih edilen tedavi, geniş bir alanda yapılacak cerrahi müdahaledir.
Yumuşak doku sarkomları Fibrosarkomlar kedilerde en sık görülen tümörlerdir. Çoğu fibrosarkomun bu noktada enjeksiyon ve aşılarla ilgili olması muhtemeldir. İstatistiksel olarak 10.000 kediden 1 ila 3.6’sında, enjeksiyon / aşılama bölgesinde bir tümör gelişmektedir. En yaygın fibrosarkomlar iki omuz arasında sırtta, göğüs / karın duvarında ve uylukta bulunur. Düğümlü, kaba ve çok hareketli değiller. Fibrosarkomlar ayrıca kedilerde çok yayılımcı bir şekilde büyürler ve nadiren metastaz yaparlar. Tercih edilen tedavi, elektrokemoterapi veya radyasyon + kemoterapi ile birlikte geniş bir mesafede (sağlıklı dokuyla en az 3 cm’lik sınır)kitlenin cerrahi olarak alınmasıdır ki biz ayrıca burada avantajlarından dolayı lazer cerrahisini tercih etmekteyiz
Mast hücresi tümörleri
Kedilerdeki mast hücresi tümörleri genellikle sadece cildi değil aynı zamanda dalağı ve diğer karın boşluğu organlarını da etkiler. Azalan derecede baş, uzuvlar, gövde ve boyun etkilenir. Genellikle kaba, iyi sınırlı, kılsız veya plak benzeri kızarıktırlar. Tercih edilen tedavi cerrahi olarak alınmasıdır; bazı durumlarda dalağın da alınmasının yararı tartışılır.